Mardin’de uzun yıllardır süregelen ve yas sahiplerini ekonomik açıdan zor durumda bırakan taziye yemeği geleneği artık uygulanmayacak. Valilik öncülüğünde İl Müftülüğü tarafından üç ay önce başlatılan çalışmalar sonuç verdi ve kent genelinde taziye yemeklerine son verildi.
İl Müftüsü Dr. Enver Türkmen, yaptığı açıklamada taziyelerin esas amacının acıyı paylaşmak olduğunu belirterek, yemek ikramlarının özellikle dar gelirli ailelere büyük yük getirdiğini söyledi. Türkmen, şunları kaydetti:
“Doğu ve Güneydoğu’da ölen kişinin yakınlarına taziyede bulunmak çok önemli ve değerli bir gelenektir. Ancak bu süreç, yıllar içerisinde farklı uygulamalarla asıl amacından uzaklaştı. Geçmişte bazı yerlerde 10 hatta 20 güne kadar süren taziyeler vardı. Son yıllarda ise bu süre 3 günle sınırlandı fakat yine de misafirlere her gün öğle ve akşam yemekleri verilmesi alışkanlık haline geldi. Bu durum varlıklı aileler için sorun olmasa da, maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımızı ciddi şekilde zorluyordu.”
Taziye Evlerine ‘Yemek Kaldırılmıştır’ Tabelaları Asıldı
Müftü Türkmen, halktan gelen yoğun talepler doğrultusunda Valilik desteğiyle bir çalışma başlattıklarını aktararak şöyle devam etti:
“Sayın Valimiz Tuncay Akkoyun’un himayesinde, emekli müftümüz Masum Taşçı ve emekli imam Hasan Yenigün ile birlikte bir komisyon kurduk. Yaptığımız istişareler sonucunda taziye yemeklerinin kaldırılmasına karar verdik. Yaklaşık 3 ay önce bunu tüm taziye evlerine ilan ettik. ‘Taziyelerde yemek kaldırılmıştır’ yazılı tabelalar asıldı. Ayrıca cuma hutbelerinde bu konuyu işleyerek vatandaşlarımızı bilgilendirdik. Bugün itibarıyla Mardin genelinde yüzde 90 oranında bu uygulamaya uyuluyor. Bu da bizi son derece memnun ediyor. İnşallah diğer illerimize de örnek olur.”
“Önemli Olan Acıyı Paylaşmak”
Türkmen, taziye ziyaretinin İslami ve insani boyutuna dikkat çekerek, “Taziye; ölenin yakınlarının acısını paylaşmak, onların yanında olduğunu hissettirmektir. Yemek hazırlamak, maddi külfet altına girmek taziyenin asli unsuru değildir” dedi.
Mardin’de taziye yemeği geleneğinin kaldırılması, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan büyük bir rahatlama olarak değerlendiriliyor.